Domenico Mustafà Vidéos
castrat, chef de chœur, compositeur italien
- sopraniste
- royaume d'Italie
- chanteur ou chanteuse, compositeur ou compositrice, chef ou cheffe de chœur, acteur ou actrice, chef ou cheffe d'orchestre
Dernière mise à jour
2024-05-13
Actualiser
Pauli Schütt Boxer Dehn Olympia
Jeden Dienstag und Donnerstag heißt es beim Boxclub Bavaria: Von 18 bis 20 Uhr Training. Die lizenzierten Trainier Martin Faltermeier, Leopold Begerack, Günther Pauli, Mustafa Kiziltulga, Erwin Schütt, Alex Malsam und Robin Siller machen die aktiven Mitglieder fit. Es geht los mit einer halben Stunde Aufwärmen, sprich: Laufen, Dehnen, Schattenboxen, sowie einige Kraft- und Ausdauerübungen. Der Trainerstab sortiert die Mitglieder anschließend in drei Gruppen: Die Boxer, die sich aktuell für Wertungskämpfe fit machen, die Kinder und die erwachsenen, aktiven Mitglieder ohne anstehende Wertungskämpfe. Nach dem Aufwärmprogramm, das einen untrainierten Menschen bereits an sein Limit bringen kann, wenden sich die aktiven Boxer einem besonders intensiven Trainingsprogramm zu. Hier wird sichergestellt, dass Kraft und Kondition im Überfluss für die kommenden Kämpfe vorhanden sind. Die Schlagrate ist extrem hoch, die Pausen kurz und dann geht’s in den Ring für einige gezielte Sparingsübungen. Besonders zu erwähnen sind hier: Der aktuelle Junioren Vize Weltmeister im Superschwergewicht Daniel Malsam Der aktuelle Deutsche U19 Meister im Schwergewicht Niko Malsam Yunes Ramadan, der von der ostbayerischen Meisterschaft, über die Südbayerische Meisterschaft, die Süddeutsche Meisterschaft, bis hin zu einem dritten Platz bei der Deutschen Meisterschaft im Weltergewicht auch schon alles abgeräumt hat in den letzten Jahren und dieses Jahr erneut angreift Laimonas Aliukonis, der sich aktuell im Mittelgewicht unaufhaltsam seinen Weg bahnt Sowie Granit Shala im Superschwergewicht, derzeit im Olympia Trainingszentrum in Heidelberg. Bei den Kindern werden die Grundsteine gelegt in Sachen Technik und Disziplin. Wobei manche Kids bereits das Anfängerlevel hinter sich gelassen haben. Bestes Beispiel: Der 12 jährige Alexander Kremes Die Boxer ohne Kämpfe werden am Boxsack fit gehalten. Aufstrebende Neumitglieder müssen sich hier vor den Trainern beweisen, bevor sie offiziell für die Bavaria in den Ring steigen dürfen. 20 Minuten vor Trainingsende gibt es kollektive Dehn- und Auslockerungsübungen, bevor 2 Tage später bereits das nächste Training ansteht.
For fan from Berkeley............................................................. In the late 20s and 30s tango was very popular in Turkey. For many composers and singers it was the first contact they had with "western" music. Turkish musicians and singer Ibrahim Özgür wrote many tango songs and had an evident talent for nostalgia. His velvety voice was predestined for romantic tangos. In the late 20s and 30s tango was very popular in Turkey. For many composers and singers it was the first contact they had with "western" music. With the help of Armenian and Jewish musicians Tango established itself very quickly. At the time Istanbul was a cosmopolitan city with many foreigners and elegant audiences enjoying themselves in countless night clubs. The first Tango were performed by female soloists. The first man to win such an audience was Ibrahim Özgür. He was born in Istanbul in 1905 and his father Mustafa played the horn in the state orchestra. When Ibrahim was 16 he went to Ankara, in order to study clarinet and saxophone in the Military Academy. After he'd finished studying he went back to playing in night clubs in Istanbul. He founded his own orchestra and became famous for his talented arrangements. In 1931 he began the adventure of his life: He went on a 7 year concert tour to the Far East. This tour began in Beirut and took him to India, Java, Sumatra, Singapore and Ceylon. Özgür returned to Istanbul via England, where he then opened his own club... In his country house near Istanbul where he kept horses, dogs, birds and even a bear, Özgür died of a heart attack. It was the evening of 11th. February 1959. His voice however remains immortal.
Ferit Tüzün Necil Kazım Akses Fritz Lehmann Lehmann Carl Orff Amadeus Hartmann Türk Kendi Stravinski 1050 1941 1948 1950 1952 1954 1956 1957 1958 1964 1965 1966 1969
ferit tüzün İkinci kuşak bestecilerimiz arasında bir orkestralama ustası olarak tanınan Tüzün, en verimli çağında aramızdan ayrılmıştır. Öğretmen Mustafa Rahmi Beyin oğlu olan bestecimiz, küçük yaşta müziğe ilgi göstermiş, yeteneğini belli etmiştir. Babasının ölümü dolayısıyla ortaokulu okumak için Ankaradaki ablasının yanına giden küçük yetenek, Ulvi Cemal Erkinin dikkatini çekmiş ve 1941 yılında Ankara Devlet Konservatuarına Erkinin piyano öğrencisi olarak girmiştir. Konservatuarda yaptığı beste denemeleriyle de dikkat toplayan Tüzün, Necil Kazım Akses ile armoni ve kompozisyon çalışmıştır. 1950 yılında okulun piyano bölümünü, 1952de bestelediği Senfoni ile kompozisyon bölümünü bitiren besteci, 1954de devlet bursunu kazanarak Münih Devlet Müzik Yüksek Okulunda orkestra şefliği öğrenimini yapmaya başlamış, Fritz Lehmann ve Adolf Mennerichin öğrencisi olmuştur. Bu arada yaptığı beste çalışmaları, Carl Orff ve Amadeus Hartmann tarafından desteklenmiştir. Türk Kapriçiyosu adlı orkestra yapıtı, 1957 yılında Münih Filarmoni Orkestrasınca seslendirilmiştir. Bu orkestradan yeni bir sipariş alan bestecimizin Humoresque adlı orkestra yapıtı da başarı kazanmıştır. (Yapıtın adı daha sonra Nasreddin Hoca olarak değiştirilmiştir). 1956 yılında Münihte orkestra şefliği bölümünü bitiren Tüzün, Almanyada bir yıl daha çalıştıktan sonra yurda dönmüş, Ankara Operasına orkestra şefi olarak atanmış ve kısa bir süre sonra Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğüne getirilmiştir. Başarıyla sürdürmekte olduğu müziksel yaşam, 1977de beklenmedik biçimde noktalanmıştır. Ferit Tüzün, halk müziğimizin melodik ve ritmik kaynaklarını çok iyi tanımış ve değerlendirmiştir. Ancak, halk müziği temalarını kullanmamış, kendi özgün melodilerini yaratmıştır. Onun yapıtlarında halk müziği bir hatırlatma özelliğindedir. Bu sayede besteci, dilediği parlak renkleri coşkulu ritmlerle yoğurmuştur. Orkestralama tekniğini de üstün olduğu için, onun yapıtları dinleyiciye çarpıcı renklerden oluşan bir demet niteliğinde gözükmektedir. Ferit Tüzünün, Türk Beşlerinden, özellikle Ulvi Cemal Erkinden etkilenmiş olduğu söylenebilir. Bununla birlikte Stravinski ve Bartoku da yer yer andıran bir deyiş kullanmıştır. Gereğinde gülmece öğelerine yönelmiş, sonuçta duygu yüklü bir müzikal ifadeyi başarıyla sunmayı bilmiştir. Bestecinin karakteristik özelliklerini yansıtan yapıtı Çeşmebaşı dır. Bu bale suiti, ülkemizde sıkça seslendirilen orkestra yapıtları arasındadır. Tüzün, güçlü bir müziksel anlatımın sürükleyiciliğine inandığı için, fışkıran bir müziğin beraberinde biçimi de getireceğini belirtmiştir. Bu sözleriyle müziksel amacı açıklanmış olmaktadır. Çeşmebaşı bale suitinin üç bölümü (1958), Türk Kapriçiyosu ve Humerosque (Nasreddin Hoca), Münihteki F.E.C. Leuckart Yayınevi tarafından basılmıştır. Geniş bilgi için Ankara Devlet Opera ve Balesine başvurulabilir. Ferit Tüzünün başlıca eserleri şunlardır: OPERA VE BALE ESERLERİ 1) Midasın kulakları, iki perde, Güngör Dilmenin librettosu üzerine, 1966 1969. 2) Çeşmebaşı, bale suiti, büyük orkestra için, 1964. ORKESTRA VE KORO ESERLERİ 1) Ninni, orkestra eseri, 1950. 2) Senfoni, orkestra eseri, 1952. 3) Atatürk, Cahit Külebinin şiiri üzerine, orkestra eseri, 1952. 4) Anadolu, orkestra suiti, 1954. 5) Türk Kapriçiyosu, orkestra eseri, 1956. 6) Humerosque (Nasreddin Hoca), orkestra eseri, 1956. 7) Esintiler, orkestra eseri, 1965. 8) Altı Türkü, dört sesli koro için, 1964. PİYANO, ODA MÜZİĞİ VE SAHNE MÜZİĞİ ESERLERİ 1) Trio, keman piyano ve viyolonsel için, oda müziği eseri, 1050. 2) Duo, keman ve piyano için, oda müziği eseri, 1950. 3) Piyano parçaları, 1948. 4) Tema ve çeşitlemeler, piyano eseri, 1950. 5) Canzonetta ve Gavotta, piyano eseri, 1950. 6) Bir piyes yazalım, sahne müziği eseri.
ou
- chronologie: Compositeurs (Europe). Chefs d’orchestre (Europe). Artistes lyriques (Europe).
- Index (par ordre alphabétique): M...